ALLAH CC insanları
yaratırken eşit yaratmamıştır kimini zengin kimisini fakir,kimini zayıf kimini şişman,kimini işçi kimini fabrikatör olması için yaratmıştır bunlarında hepsinin bir sebebi hikmeti vardır. insanların kimisi peynir zeytin ekmegi zor bulur,kimisi salam sosis sucuk bir kaç çeşit peynir v.s. yer dışarıdan bakıldıgında herkes kahvaltıda herşey olsun ister yemekte hergün et v.s yemeyi ister çünkü insanda bunları isteden bir nefis vardır.herkes rahat lüks içinde yaşamayı ister oysa
ALLAH CC KURANI KERİM de ogullarınız,mallarınız ve dünya hayatı size süslü gösterildi bunlar geçici dünya menfaatleridir gerçek olan AHİRET hayatındadır bunlara aldanmayın diyor.bir başka ayet-i kerimede de ben sizi mallarınızla,canlarınızla,hastalıkla ürünlerizle eksilterek imtihan ederim sabredenleri müjdele diyor.burdan anlamamız gereken bu dünya imtihan dünyasıdır bu dünyada yedigimiz içtigimiz kullandıgımız herşeyin aldıgımız nefesin bile hesabını verecegiz
ALLAH CC yine bir ayette mal biriktirip durmayın diyor ama insanoglu şeytana uyup sürekli mal biriktiriyor hemde bunu yaparken kul hakkı yiyebiliyor,başkalarıın haklarına tecavüz edebiliyor,helal haram ayırmıyor bir gün sahip oldugu malların hesabını verecegini düşünmüyor üstelik bu hesap verilirken ne rüşvet,ne tanıdık,ne torpil geçmeyecek herkes ettiginin yaptıgının hesabını en ince ayrıntısına kadar verecek işte bu dünyada biriktirdigi bu mal yarın kendisini cehennemlik edebilecek o mallar ateş olup kendisini yakacak ama gözü o kadar dönmüşkü o kadar hırs bürümüşkü bunları düşünemiyor
bazı kişiler kendilerini sahip oldukları servetten dolayı asil soylu yani özel görüyor belki insanların yanında bir ayrıcalıkları oluyor insanlar kendilerine saygı gösteriyor olabilirler ama şunu unutmamak gerekirki ALLAH CC ayeti kerimde diyorki ALLAH CC sizin ne malınıza ne çoklugunuz ne zenginliginizee bakar ALLAH CC sizin takvanıza bakar yani kendisine yaptıgınız ibadete kendisine yaptıgınız kulluga bakar eger dünyada yaşarken mala mülke tapmışsanız ALLAH CC ibadet etmemişseniz işte o zaman işiniz çok zordur sizi ne zenginliginiz nede soyunuz sopunuz asilliginiz kurtaramaz çünkü kendinizin olarak gördügünüz mallar aslında ALLAHINDIR.
EFENDİMİZ PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED S.A.V diyorki kadın 3 şey için alınır 1-güzelligi için 2-soyu sopu zenginligi için 3- ihlası yani inancı için eger siz mutlu bir evlilik geçirmek istiyorsanız ihlaslı olanı seçin diyor çünkü güzellik bir süre sonra gecebilir,zeginlik soy sop bir süre sonra bitebilir işte o zamanda sorunlar evlilikte yıkılmalar başlar günümüzde maleseef çok sık raslamaktayız
bu konuyla ilgili ayetler
KASAS SURESİ
60. Size verilen şeyler, dünya hayatının geçim vasıtası ve süsüdür. Allah katında olanlar ise, daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Hâla buna aklınız ermeyecek mi?
61. Şu halde, kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve ardından ona kavuşan kimse, (sırf) dünya hayatının geçici menfaat ve zevkini yaşattığımız, sonra kıyamet gününde (azap için) huzurumuza getirilenler arasında bulunan kimse gibi midir?
78. Karun ise: O (servet) bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi, demişti. Bilmiyor muydu ki Allah, kendinden önceki nesillerden, ondan daha güçlü, ondan daha çok taraftarı olan kimseleri helâk etmişti. Günahkârlardan günahları sorulmaz (Allah onların hepsini bilir).
79. Derken, Karun, ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar: Keşke Karun'a verilenin benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o çok şanslı! dediler.
80. Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise şöyle dediler: Yazıklar olsun size! İman edip iyi işler yapanlara göre Allah'ın mükâfatı daha üstündür. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir.
81. Nihayet biz, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah'a karşı kendisine yardım edecek avanesi olmadığı gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de değildi.
82. Daha dün onun yerinde olmayı isteyenler: Demek ki, Allah rızkı, kullarından dilediğine bol veriyor, dilediğine de az. Şayet Allah bize lütufta bulunmuş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Vay! Demek ki inkârcılar iflâh olmazmış! demeye başladılar.
83. İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere veririz. (En güzel) âkıbet, takvâ sahiplerinindir.
84. Kim bir iyilik getirirse ona bundan daha hayırlı karşılık vardır. Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler.
85. (Resûlüm!) Kur'an'ı (okumayı, tebliğ etmeyi ve ona uymayı) sana farz kılan Allah, elbette seni (yine) dönülecek yere döndürecektir. De ki: Rabbim, kimin hidayeti getirdiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu en iyi bilendir.
86. Sen, bu Kitab'ın sana vahyolunacağını ummuyordun. (Bu) ancak Rabbinden bir rahmet (olarak gelmiş) tir. O halde sakın kâfirlere arka çıkma!
87. Allah'ın âyetleri sana indirildikten sonra, artık sakın onlar seni bu âyetlerden alıkoymasınlar. Rabbine davet et. Asla müşriklerden olma!
88. Allah ile birlikte başka bir tanrıya tapıp yalvarma! O'ndan başka tanrı yoktur. O'nun zâtından başka her şey yok olacaktır. Hüküm O'nundur ve siz ancak O'na döndürüleceksin
ANKEBÜT SURESİ
64. Bu dünya hayatı sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibarettir. Ahiret yurduna (oradaki hayata) gelince, işte asıl yaşama odur. Keşke bilmiş olsalardı!
LOKMAN SURESİ
16. (Lokman, öğütlerine devamla şöyle demişti:) Yavrucuğum! Yaptığın iş (iyilik veya kötülük), bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu, bir kayanın içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa, yine de Allah onu (senin karşına) getirir. Doğrusu Allah, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.
17. Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar, azmedilmeye değer işlerdir.
18. Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez.
